07 Mart 2007 - Dil Engellerini Aşın, Bağ Kurun













Dil Engellerini Aşın, Bağ Kurun

http://www.ethnologue.com sitesine göre yaşadığı bilinen 6,912 dilin varolduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Dil farklılıkları çoğu zaman insanların birbirleriyle etkileşimlerini engelliyor. Dil engeli ayrıca kültürlerin bir diğerini yargılamasına, dalga geçmesine ve reddetmesine sebep olabiliyor. Amerikalılar bencil bir biçimde İngilizce’yi dünyanın en başta gelen dili olarak görüyorlar. Peki bizim dilimizi ne öne geçirecek? Zenginlik mi? Bu dünya üzerinde tüm diller eşit öneme sahiptir.

Amerika’nın esas dili İngilizce olsa da, onun dışında farklı milletlere ait birçok dil var.

Geçenlerde Oscar ödüllü “Babil” filmini izledim. Alejandro Gonzalez Inarritu tarafından yönetilen film Faslı iki gencin yanlışlıkla bir tur otobüsüne ateş etmesi ve sonuç olarak Amerikalı bir kadının ciddi şekilde yaralanmasıyla başlıyor. Inarritu, bu trajedinin her biri farklı birer dil konuşan dört aileyi nasıl bir araya getirdiğini gösteriyor.

Babil”de her aile her kültürün acıyı, trajediyi ve yalnızlığı nasıl yaşadığını gözler önüne seriyor. Her bir kültür farklı bir dil konuşuyor, farklı geleneklere, farklı yemek ve giyim tarzlarına sahip.

Ama ten rengini, dil engelini, unvanları ve kültür farklılıklarını bir kenara bıraktığınızda insanlar yalnızca insandır. Ağlarlar, gülerler, dans ederler, şarkı söylerler ve diğerleriyle iletişim kurmak isterler. Biz, insanlar, görünen farklılıkların ardına bakmayı becerebildiğimizde birbirimizle derinlemesine anlaşabiliriz.

Filmde “babil” kelimesi bir ses ve dil karmaşası olarak tanımlanıyor. Açık olarak görülüyor ki, filmin adı hikayesiyle tam bir uyum içinde. Tüm dünya da “babil” olarak tanımlanabilir aslında.

Kişiler ve bütün olarak kültürler birbirleriyle karıştırılmakta. İletişim aynı dili konuşmayı gerektirmez.

Sadece kültürleri değil, kişileri de anlamaya çalışarak iletişim kurmayı becerebiliriz. Bazen içgüdüsel olarak kendimi diğer kültürlerden gelen insanlardan ayırıyorum. Onlarla nasıl anlaşacağımı, nasıl iletişim kuracağımı bilemiyorum. Ama onların her biri birer insan, tıpkı benim gibi. Karşımdakinden beklediğim saygıyı görebilmek için önce benim benden farklı olanlara saygı göstermem gerekiyor.

Bütün kültürler arasında ortak bir bağ vardır, bize hepimizin insan olduğunu haykıran bir bağ.

Sadece Amerikalılar, Japonlar, Çinliler, Afrikalılar vs. değil, hepimiz insanız ve hepimiz hayatı tadıyoruz. Bu hayatı ayrı ayrı tadacağımıza, neden hep birlikte tatmıyoruz? Çeviren: Merve Ilgın Kaynak: www.masternewmedia.org