İngilizce Öğrencileri için Resimli Materyaller




First conditional.:

#tefl #esl #tesol #grammar #learnenglish AskPaulEnglish: FOR/SINCE with Present Perfect:

AskPaulEnglish: Elementary (Waystage):

AskPaulEnglish: Elementary (Waystage):

#tefl #tesol #grammar #learnenglish AskPaulEnglish: HAVE TO Vs DON'T HAVE TO:

 :

TELL ... as an instruction:

AskPaulEnglish: Elementary (Waystage):

#tefl #tesol #grammar #learnenglish AskPaulEnglish: PAST PERFECT Using Transport:

AskPaulEnglish:

REPORTED SPEECH (Present):

PASSIVE VOICE:

#tefl #tesol #grammar #learnenglish #esl AskPaulEnglish: FOR/TO Gerunds/Infinitives:

REPORTED SPEECH (Past):

#tefl #tesol #grammar #learnenglish AskPaulEnglish: BOTH/EITHER/NEITHER:

You MUST BE tired after your long trip.  He MUST BE lost; he's never late. You MUST BE Ian's sister; you look just like him!:

we posted about different ways to walk. Here are more words to use for different ways to walk! #AmericanEnglish:

Words: Boring:

12274272_751262518337290_4879992934164180492_n:

THIRD CONDITIONAL:

#tefl #tesol #grammar #learnenglish #esl #elt AskPaulEnglish: USING MAKE:

INDIRECT QUESTIONS:

UNCOUNTABLE NOUNS:

30 Idioms You Need to Know & Their Meaning (Infographic):

“Cheesy” means something cheap-looking and in poor taste. Example: I can’t believe Carol bought that couch just because it was on sale. It looks so cheesy. Get our apps for learning English: learzing.com:
School Idioms:

10 clothing idioms #learnenglish:

İLAVE İNGİLİZCE KAYNAKLAR

#ielts #english #vocabulary #learnenglish #esl #grammar #ingilizce #toeic #language #idioms #studyenglish #английский #efl #learning #education #yds #englishteacher #speaking #ingles #writing #listening #英語 #inglês #institute #kampunginggrispare #kampunginggris #reading #learn #تافل #آموزش #britishenglish #scholarship #englishcamp #aas #daad #idp #fulbright #indonesia #stuned #lpdp #test_english_school #aminef #kampungbahasa #beasiswa #ialf #lpdpri #nativespeaker #betterenglish #study #sat

İngilizce Deyimleri Anlatan Radyo Konuşmaları


Sunny-Side Up
Sahanda Yumurta demek için kullanılan bir ifade. Yumurtanın sarısının (güneşinin) üstte kalması pişirilmeden cıvık bırakılması gerektiğini anlatmak için kullanılan bir deyim. Yumurtanın sarısı bozulmadan iki tarafı pişirildiğinde bu yöntemin adı Over Easy oluyor.

Lady vs. Woman
Birine ne zaman bayan denir? Kadın kelimesini mi kullanmak gerekir? Yetişkin kadınlara kızlar demek ne kadar uygundur? Burada belirleyici bağlam, yani konuşanın ve dinleyenin kim olduğu belirliyor kullanılan kelimeyi

Origin of Automobile Manufacturer Names
Otomobil markalarının isimlerinin hikayeleri sizi şaşırtabilir. Audi adı Almanca bir kelimeyle yapılan iki-dilli bir kelime oyunundan geliyor; Mazda kelimesi ise Dünyanın en eski ve ilk tek tanrılı dini olan  Zerdüştlük dininin Tanrısının (Ahura Mazda) adı; üretici firmanın sahibinin özel ilgi alanıymış Zerdüştlük! 

Eat Well and Enjoy?
Yemek yiyen birine İtalyanlar Mangia, Fransızlar Bon Appetit, Türkler Afiyet Olsun, İspanyollar Buen Provecho diyor. Peki neden İngilizce'de tam olarak bunu ifade eden bir kelime yok?

Proof in the Pudding

Unexpected Place Name Pronunciations

A Certain Kind of Person

Name for a Surviving Partner

Clackers Footwear

Sugar Off

Social Media Book Quiz

Filibustero and Filibuster

Lit Slang

Keeping Up with the Joneses

Lean on Your Own Breakfast

Not the Boss of Me

Boss of Me

Spur of the Moment

Hell for Leather

Vowel Mergers

Compliment Challenge

Movie Word Game

Pangrams

A Short Riddle

Honky, Hunky, and Hunyak

Sangwich, Sammitch, and Samwidge

Door-Knocker Beard

The Pet Name “Booby”

Scat Cat

Drinking Terms


Source

Nasıl Turist Rehberi Olunur?

Profesyonel Turist Rehberi olabilmek için iki yol vardır: 1. Üniversitelerin 2 ya da 4 yıllık “Turist Rehberliği” bölümlerini bitirmek, 2. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açtığı “rehberlik kursları”nı bitirmek. (Bakanlığın sınavları periyodik değildir) Adayların seçme sınavlarına katılabilmeleri için; a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması, b) nav tarihi itibariyle onsekiz yaşını doldurmuş olması, c) En az iki yıllık yüksekokul mezunu olması (Yurtdışında öğrenim görmüş olanların diplomalarının denkliğinin Yüksek Öğrenim Kurulu Başkanlığınca onaylı), d) Sınava gireceği dil veya dilleri iyi derecede bilmesi, e) Sabıka kaydının olmaması gerekir. Adayların başvuruları Seçme sınavlarına katılmak isteyen adaylar, il müdürlüklerinden veya Bakanlığın internet sitesinden temin edecekleri sınav başvuru formu ile birlikte; a) Nüfus cüzdanı veya onaylı örneğini, b) Öğrenim belgesi veya onaylı örneği, diplomalarının düzenlenmemiş olması halinde, öğrenim durumlarını belirtmek üzere ilgili kurumlarca daha sonra diploma veya asıllarıyla değiştirilmek üzere verilen geçici mezuniyet belgesini, öğrenimini yabancı ülkelerde yapmış olanların diplomalarının veya geçici mezuniyet belgelerinin kabul edildiğine ilişkin Yüksek Öğrenim Kurulu Başkanlığından alınacak denklik belgesini, c) Başvuru tarihinden en fazla üç ay önce alınmış sabıkası olmadığını belirten sabıka kaydı belgesini, d) Altı adet vesikalık fotoğrafını, e) Varsa sınav tarihi itibariyle beş yılını doldurmamış en az (C) seviyesinde KPDS belgesini, f) Rehberlik yapmasına engeli olmadığına dair resmi kurumlardan alınacak sağlık raporunu başvuru süresi içinde bir dosya ile sınavın yapılacağı il müdürlüklerine teslim ederler.

Redaktörden Gelen Çeviri Neye Benzer?

Bu sayfalarda sürekli olarak redaksiyonun ve son kontrolün öneminden bahsedip duruyorum. Özellikle Türkçe’den diğer dillere doğru yapılan çevirilerde redaktör kullanımı bir zorunluluktur.
Redaktörler profesyonel çeviri sürecinin bir parçasıdır. Eşinize, dostunuza, arkadaşınıza çeviri yapıyorsanız kimse size redaktör kullanmamanın hesabını sormaz belki ama önümüzdeki yıllarda çevirilerde redaktör kullanıp kullanmadığınızı müşterileriniz sormaya başlayacak. Serbest çevirmenlik yapıyorsanız, çeviri yaptığınız dilde bulacağınız bir redaktörle sürekli çalışabilirsiniz. Bu şekilde hem siz yaptığınız işi geliştirmiş olursunuz hem de müşteriniz yapılan işten tatmin olmuş olur. Tabi Türkçe’ye doğru yapılan çevirilerde de son okumanın üçüncü bir göz tarafından yapılması gerektiğini unutmamak gerek.
Aşağıda redaktörün bazı çeviriler üzerinde yaptığı düzeltmeletere örnekler bulacaksınız. Bu örnekler size redaktör kullanmanız gerektiğini hatırlatmalıdır.

Umpire (Hakem, Yan Hakem, Baş Hakem)

Bir müşteri bana “Kriket Kuralları”nı Fransızcaya çevirmek için seçildiğimi söylediğinde “Yuppiiii” dedim kendi kendime. Bu oyunu seviyorum; bir de ilgilendiğim bir konuyla ilgili bir metin çevirmek işi daha da eğlenceli hale getiriyor.

Sonunun o kadar da eğlenceli olduğu söylenemez. Büyüleyici, zor, sinir bozucu ve de yapmaya değerdi ama kesinlikle eğlenceli falan değildi. Çeviriyi yeni gönderdim ve üç hafta boyu sürekli araştırma, saç-baş yolma ve karar alma süreçlerinden sonra daha basit sporlara geçmeyi sabırsızlıkla bekliyorum: Fransa’nın İngiltere’yi ragbide yenmesi keyfimi yerine getirebilirdi. İleride bu tür çevirilerin zorlukları hakkında bir yazı yazmayı düşünüyorum, fakat şimdilik kriketi unutmak daha iyi bir fikir.
Çeviri yaparken ‘Umpire (Hakem)’ kelimesinin kökenini buldum; bunu daha önce bilmiyordum:
Yaklaşık 1400’lerde, noumper, O.Fr. nonper kelimesinden “tek sayı, çift olmayan” , iki kişi arasında hakemlik yapan üçüncü kişiye dair; non not + per “eşit,”  L.’den par. Başındaki -n- yaklaşık olarak 15.y ortalarında  “a noumpere” kelimesinin ,”an oumpere” diye duyulan kelimeden hatalı ayrımı dolayısıyla kaybolmuştur. Aslen bir hukuk terimi (tahkim süreci sırasında iki hakeme başkanlık eden başhakem) olmakla birlikte, 1714 yılında spor müsabakalarında (güreş) kullanılmaya başlanmıştır. Futbolda yardımcı hakem, yan hakem (linesman, assistant referee) anlamında kullanılmış bir sure.. Fiil hali (hakemlik etmek) ise, 1600’lerde isimden türetilmiştir.

Çeviren: Büşra Şahin, Hacettepe Ü. Müt. Ter.
Kaynak: http://www.nakedtranslations.com/en/blog

Patlıcana Neden Eggplant Diyorlar?

Karşılaştığımız her kelimenin bir hikayesi olduğunu biliyoruz. Bazen etimoloji kaynaklarına bakıp sözcüklerin geçmişlerini öğrenmeye çalışıyorum. Bu işten çoğu zaman epey zevk bile alıyorum:)

Epeydir aklımda olan ama soyağacına ancak bugün bakabildiğim bir sözcük var: İngilizce’de yumurta bitkisi anlamına gelen eggplant. Kısacık bir araştırmadan sonra patlıcana neden yumurta bitkisi dediklerini öğrenince biraz gülümsedim. Hiçbir şey sebepsiz olmuyor demek ki, dedim kendi kendime.. Meğer Avrupalılar onsekizinci yüzyılın ortasında patlıcanın beyaz çeşidine kaz yumurtasına benzediği için eggplant demişler. Bizler yumurtaya benzeyen patlıcan görmediğimiz için bize garip geliyor tabi ancak örneğin thai eggplant denen çeşit tamamen yumurta şeklinde..

Aslında patlıcan (bildiğimiz mor patlıcan) kelimesinin İngiliz dilindeki diğer karşılığı olan aubergine sözcüğünün geçmişi de oldukça ilginç.. Kelimenin sözlük serüvenine bakar mısınız: İspanyolca alberge, Katalanca alberginera, Portekizce beringela, Fransızca aubergine, İtalyanca melanzana, İngilizce melongene (ya da eggplant, aubergine, brinjal, guinea squash), Latince solanum melongena, Arapça al-badinjan, Türkçe patlıcan, Farsça badin-gan, Sanskritçe vatin-ganah vs.. Bu arada Türkiye’nin dünyanın en büyük dördüncü patlıcan üreticisi olduğunu da hatırlatalım.. Kelimeleri uçan halı gibi kullanıp üzerlerine bindiğinizde sizi götürdükleri yerler bazen epey şaşırtıcı olabiliyor..
Kaynak:
http://www.www.yeminlisozluk.com/patlıcan

PDF Gelen Dosyalar Canınızı Sıkmasın

Çevirileri yapılmak üzere PDF halde gelen dosyaların Word’e dönüştürülmeleri çoğu zaman çok vakit alıyor. Değişik programlar olmakla beraber tümünün farklı eksikleri var. Ben genel olarak PDF belgeleri internet üzerinden Word’e dönüştürüyorum. PDF’e dönüşecek belge varsa, onu da internet üzerinden online yapmayı tercih ediyorum. İyi tarafı, hem üretsiz hem online olduğu için her yerden bu sitelere ulaşabilmeniz ve işlemlerinizi çok çok kolay yapabilmeniz.

İşte size sürekli kullanmanızı önerebileceğim 3 önemli site:
Üyelik gerektirmeyen PDF<>Word dönüşümlerini anında yapabileceğiniz bir site!

Üyelik gerektiren ama üyeliği 5 saniye süren resim formatında kaydedilmiş (üzerindeki metinlerin kopyalanamadığı) PDF dosyaları Word’e dönüştüren site! Her üyelik için aylık  20 sayfa sınırı olduğu için. Birkaç üyelik almanız önerilir.

Üyelik gerektirmeyen ve kısa süre içinde uzun PDF dosyaları bölebileceğiniz bir site. Örneğin elinizde 100 sayfalık bir PDF dosya var ve size sade 45 ila 60. sayfalar arası lazım.  Bu siteye girip ilgil iboşluklara 45 ve 60 yazarak bir iki dakika içinde sadece o sayfalardan oluşan bir PDF dosya almanız mümkün!

Çok-Dilli Web Siteleri Rekabette Üstünlük Sağlıyor

Daha birkaç yıl önce şirketler web sitesi geliştirmenin önemini tartışıyorlardı. Geri dönüşü ne olurdu böyle bir yatırımın? Bugün artık birçok işletme bir şirketin online varlığının artık o şirketin dünyaya açılan yüzü olduğuna inanıyor. Yüzünü geleceğe dönen işletmeler web sitelerini global müşterilerinin kendi dillerine dönüştürme telaşında.
San Diego’daki Byte Level Research LLC şirketinin kurucu ortağı ve Beyond Borders: Web Globalization Strategies kitabının yazarı John Yunker, “Artık, şirketlere hizmet veren firmalar arasında bile her şey için İngilizce‘nin yeterli olacağı görüşü değişti. şirketler tercüme hizmetlerini rekabet üstünlüğünde bir araç olarak kullanmaya başladılar,” diyor.
“Ben buna gizli devrim diyorum,” diye ekliyor, ve geçtiğimiz üç yıl içerisinde Starbucks Corp. kafe zincirinin global web sitelerinin sayısını iki katına çıkardığını belirtiyor. Araba üreticisi BMW de aynı yolu izledi.
Devrim ucuz bir yatırım değil!
Byte Level Araştırma şirketine göre, internet kullanıcılarının yüzde 80ine ulaşmak için bir Web sitesinin en az 10 dili desteklemesi gerekiyor. Bu diller:
İngilizce, Çince, İspanyolca, Japonca, Almanca, Korece, Fransızca, İtalyanca, Rusça, ve Portekizce. Kaynak: SearchCIO.com – USA

Beşiktaş Çeviri