07 Mart 2007 - Çeviri, AB’nin En Hızlı Büyüyen Endüstrisi

Çeviri, AB’nin En Hızlı Büyüyen Endüstrisi

Avrupa Birliğine 10 yeni ülkenin daha katılmasıyla, AB’nin mevcut 11 diline 9 yeni dil daha eklendi

Kıbrıs Türk ve Rumları birleşme için oy verselerdi yeni dil sayısı 10’a çıkacak, Türkçe de AB’nin 21inci dili olacaktı. Peki, bununla nasıl başa çıkılacak? 20 dille bile Avrupa’nın Babil Kulesi gıcırdıyor.

Yirmi dil, toplamda 190 olası dil kombinasyonu oluşturuyor (İngilizce-Almanca, Fransızca-Çekçe, Fince-Portekizce, vs), ve hem Yunancayı, hem Estonya dilini ya da hem Slovakçayı hem de Litvanyacayı bilen birini bulabilmek neredeyse imkansız.

Bu sorunun üstesinden gelmek için parlamento, bir konuşmanın önce bir dile sonra diğerine ve sonra belki de bir diğerine daha çevrildiği, “sıralı çeviri” yöntemini daha fazla kullanacak.

Açıkça görülüyor ki, bu kulaktan kulağa oyununda hata oranı oldukça yüksek olacak. “Eğer ben zincirin ilk halkası olursam ve bir hata yaparsam, zincirin geri kalanı da aynı hatayı – hatta daha kötülerini yapabilir” diyor Estonyalı genç çevirmen Jana Jalvi.

Çeviriye olan bu ihtiyaç daha şimdiden parlamento tartışmalarında yer almaya başladı bile. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, geçen yıl bir Alman üyeyi Nazi kampı bekçisine benzettiğinde, Alman’ın kendisine hakaret edildiğini anlaması ve kulaklıklarını sinir içinde bir kenara fırlatması birkaç dakikayı bulmuştu.

Kural, parlamentoda her dilin sağlanmasını gerektiriyor. Yeni çevirmenleri işe almakla görevli Patrick Twidle, “Avrupa Parlamentosu, insanların yabancı bir dili konuşmalarını bekleyemeyeceğiniz bir yerdir.” diyor ve ekliyor: “İnsanlar dil becerileri için değil, kendi siyasi seçmenlerini temsil etmek için seçilirler.”

Avrupa Komisyonunda AB’nin 11 dilinde bir yılda 1,5 milyon sayfa çeviri yapan hali hazırda 1.300 çevirmen var. İki yıl içinde bu sayının yaklaşık 2,5 milyon sayfaya çıkması bekleniyor – Brüksel ve Lüksemburg’da iki devasa binada çalışan görevlilerin sayısı da neredeyse iki kat artacak.

Genişlemeden sonra, şu an yaklaşık olarak 550 milyon Euro olan çeviri maliyeti, 800 milyon Euronun üzerine çıkacak. Acaba buna değer mi? Çeviri servisini yöneten Juhani Lonnroth hesaplarını yapmış: “Çeviri, vatandaş başına 2 eurodan daha aza mal oluyor, yani bir bardak kahve ya da bir sinema biletinden de aza,” diyor.

“Bence buna değer, çünkü bu da demokrasi sürecinin bir parçası.”

Çeviren: Merve Ilgın Kaynak: http://www.kwintessential.co.uk/