08 Mart 2007 - Gerçekten Kötü bir Tercüme Alacağınızdan Emin Olmanın On Altın Kuralı



Gerçekten Kötü bir Tercüme Alacağınızdan Emin Olmanın On Altın Kuralı

(herhangi bir dilde tercümelerini dışarıya yaptıran şirketler için)

M.L. Seren-Rosso

  1. Tercüme edilecek metni ve teslim tarihini asla önceden planlamayın.

İşleri yaparken zor yolu seçip zamandan tasarruf etmeye ve strese girmeye ne gerek var? Yaşamınıza biraz lezzet katın! Her şeyi son ana bırakıp acele kararlar alın!

  1. Tercümanlara deneme metni gönderme sıkıntısına girmeyin.

Onun yerine bazı hızlı ve basit teknikler kullanabilirsiniz:

    1. Bir dilbilimci yerine iyi niyetli bir arkadaşınıza başvurun (işi öğrenciyken dil dersi alan kuzeninize bile verebilirsiniz). Birkaç küçük iltifatta bulunarak yıllık faaliyet raporu veya bilgisayar kodlama işleminizin çok yaratıcı bir şekilde yapılmasını garantileyecektir.
    2. Fiyatta pazarlık edebileceğiniz ve imkansız gibi görünen sürelerde iş yetiştirebilme kapasitesine(!) sahip sempatik şirketleri veya serbest tercümanları tercih edin. Yüksek fiyat isteyen yerli tercümanlar yerine ekonomi dilbilimcilerini tercih ederek kârınızı ikiye katlayabilirsiniz.
  1. Tercüme bürosunu bir kez “seçtikten” sonra ondan vazgeçmeyin!

Ve büronun iş etiği hakkında hiç endişelenmeyin. Sürekli personel değiştiriyor ve iş verdiği tercümanlara ödeme yapmayı unutuyor olabilir ama ne olmuş yani! Tercüme zaten sadece sözlüğe bakma hatta şimdi CAT araçlarını kullanma meselesi değil mi? Zaten etrafta da bir sürü aç iş avcısı dolaşıyor.

  1. Yurtdışındaki yan kuruluşlar belgelerin tercüme edilmiş kopyalarından şikayetçiyse onları önemsemeyin.

Muhtemelen kendi dillerini bilmiyorlardır. Hatta dikkat edin! Gizlice sizin gücünüzü azaltmaya çalışıyor da olabilirler...

  1. Çalıştığınız tercümana kaynak belgeler vermeyin.

Tercümana şirket içinde kullandığınız iş dilinden oluşan sözlüğü, bulunması zor bilimsel makaleleri veya daha önce tercüme edilmiş belgeleri vermeniz ters etkide bulunabilir. Tüm enerjisini önceki tercümanların kullandığı terimlerin aynısını arayarak harcayabilir ama iyi tercümenin sırrı sadece kelime dağarcığından geçer, konu hakkında bilgi sahibi olmaktan değil.

  1. İşi yaptırma amacınızı tercümandan gizleyin.

Hedef dili spesifik piyasalara veya kültürlere adapte ederek iletmek istediğiniz mesajı daha etkili kılmak istiyorsa, iş ortağınızmış gibi bir muamele görmek de isteyebilir. Onu, kendi iyiliği için güçlenme hayallerinden koruyun.

  1. Sizin alanınızda uzmanlaşmış tercümanlardan uzak durun.

Bu tip insanlar limitlerinin (ve sizinkilerin) fazlasıyla bilincindedir. Bu tehlikeli ruh hali de sürekli çeviri sürecini kusursuz kılmak için yöntemler ileri sürmesine sebep olur! İşinize fazla müdahale etmek istemeyecek daha az deneyimli dilbilimcileri tercih edin.

  1. Tercümanı izole edin.

Bir diğer güvenilir metot da tercüman ile yazarın yapacağı toplantıya bezgin bir sekreter veya dar görüşlü bir vekil müdür göndermektir. Detaylarla ilgili küçük noktaları kim açığa çıkarmak ister ki? Anlam belirsizliği sıkıcı teknik raporlara canlılık katar.

  1. Şirket içi personelinizin tercüme edilmiş metinleri eleştirmesine ve tercümana danışmadan değiştirmesine izin verin.

Bunlar aynı zamanda kendi dilleri dışındaki terimlerle ilgili kaynak bulmak için de ideal kişilerdir. Onların farklı yaklaşımı şirket literatüründe egzotik bir hava yaratacaktır.

  1. Mümkünse tercüme yönetimini yabancı dil bilmeyen ve iletişim becerileri sınırlı kişilere emanet edin (örneğin müşteriler).

Bu, isteksiz tercümanın inisiyatifini azaltacak ve sizin gerçek işlerle meşgul olmanıza imkan tanıyacaktır. Dille ilgili işler zaten çocuk oyuncağıdır, öyle değil mi?

Yukarıda verilen tavsiyelere harfi harfine uyarsanız hak ettiğiniz tercüme kalitesine kesinlikle ulaşabilirsiniz! Çeviren: Pınar Çelik Kaynak: http://accurapid.com/journal/39badtranslation.htm