08 Mart 2007 - Müşteriler Neden İndirim Talep Eder?

Müşteriler Neden İndirim İster?

Müşteriler indirim ister çünkü birçok çevirmen buna göz yumar. İndirim taleplerini hiç kabul etmeseydik müşteriler bunu sormayı keserlerdi. Ama bazı çevirmenler her isteyene indirim yapıyorlar, ve bu da ben ve benim gibi müşteri ne kadar isterse istesin indirim yapmayan çetin cevizler için durumu zorlaştırıyor.

Kimi çevirmenlerse indirim delisi olurlar ve müşteri daha sormadan bile indirim yaparlar. Müşteri ne kadar fiyat talep ettiklerini sorar ve onlar ‘normal fiyatım sayfa başına 10 YTL, ama size onun üzerinden %20 indirim uygulayacağım’ şeklinde cevaplar. Bazılarıysa öylesine indirim delisidirler ki, müşteriye söylemeksizin bile indirim yaparlar. Mesela, müşteri arar ve bunlar kendi kendine ‘bu adama %20 indirim yapacağım’ der ve müşteri fiyatı sorar sormaz 10 YTL yerine otomatikman 8 YTL’den fiyat verirler. Daha sonra müşteri indirim istediğindeyse ne yapacaklarını şaşırırlar. Aslına bakarsanız onlar kimseye normal fiyat üzerinden teklif vermezler ki, bu da bambaşka bir hikayedir. Bir de ‘bana fiyatımı sorma: benim fiyatım senin fiyatındır’ diyen adamlar var. Buna, benim kitabımda, dilenmek ve profesyonel olmamanın en düşük, en alt sınırı deniyor. 1950’lerin ortasında, annemin haftada bir kez ona ev işlerinde yardım etmeye gelecek kadınla yaptığı konuşmayı hala hatırlarım. Ne kadar istediği sorulduğunda kadın, siz ne kadar verirseniz, diye cevapladı. Ben daha çok küçüktüm, ama çok utanmıştım. Kadın dilenmiyor, bir hizmet veriyordu.

Müşterinin fiyatı düşürmek istemesinde yanlış bir şey yok, bunu kabul edersin ya da etmezsin. Ama müşteri ne kadar ödemek isterse o kadar ücret karşılığında çalışmayı teklif etmek, aşağılayıcı ve aynı zamanda profesyonelliğe sığmayan bir davranıştır.

Diğer çevirmenler çok aşağıya inmeden indirim yapabilmek için fiyatlarını biraz şişirirler. Ben buna iyi müşterilerin zararına olarak kötüleri ödüllendirmek diyorum, çünkü böylece, asla indirim talep etmeyen iyi adamlar, birazcık indirim için kafa ütüleyenlerden daha fazla ödemek durumunda kalıyorlar.

İndirim İçin Ne Gerekiyorsa

Müşteriler biraz indirim ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Benden hafta sonu boyunca devasa bir raporu çevirmemi isteyen bir adam vardı. Fiyatı, üzerine %50’lik bir pay ekleyerek söyledim. Adam şaşırdı ve ek ücret değil, indirim beklediğini dile getirdi. Ama sonunda, iki günlük kısa bir sürede bir sürü para kazandım.

Çevirinin kolay bir iş olması sebebiyle, sıkça, prensip olarak asla kabul etmediğim indirim talepleri alıyorum. Zor bir iş için ek ücret ödemeye hevesli bir müşteri var mıdır? Ayrıca, müşteri işin kolay olduğundan nasıl bu kadar emin olarak konuşabilir? Hadi bunun haklı bir çaba olduğunu kabul edelim. Ama bir keresinde bir müşteri benden zor bir iş için indirim talep etmiş ve bu işten çok şey öğreneceğimi, bana ileride çok büyük yardımı olacak bilgiler edineceğimi iddia etmişti.

Sonuç

Bu konu üzerinde binlerce şey söyleyebilirim, ama bilirsiniz, her şeyin bir limiti olduğu gibi ve bu makalelerin de bir uzunluk limiti vardır. Ama yine de indirim meselesinin en hoş olmayan noktasına değinmeden geçemeyeceğim: alacağı indirimden emin olan müşterilerin izniniz olmadan bunu fiyattan düşmesi.

Demek istediğim şu, müşteri indirim talep ederse ve bunu kabul ederseniz, bu sizin bileceğiniz iştir. Ama bazı müşterilerin belli bir fiyatta anlaşma ve sonra ödemeyi haftalar, hatta aylarca geciktirme huyları vardır. Müşteri Ocak’ın 30’unda ödeme yapacağını söyleyip, Mart’ın 15’inde ödeme yaparsa, aslında sizden zorla 45 günlük borç almış olduğunu fark ediyor musunuz? Bankaların faiz uygulaması sebebiyle, bankasına gitmek yerine, istediği gibi kullandığı ödünç bir para? Aslında, karşılığıyla beraber, faiz oranlarını ve diğer uygulanabilir bütün banka faizlerini hesaplarsanız, neresinden bakarsanız bakın, geç ödeme yapanlar, izniniz olmadan büyük oranda indirim uygulamış oluyorlar.

Bu, uğraşması çok zor ve haksız bir uygulamadır. Yedi gün gecikince müşterine bir hatırlatma yollarsınız. Cevap vermez. İkinci bir hatırlatma daha yollarsınız; duruma tam bir sessizlik hakimdir. Zavallı müşteriyi arar, canına okursunuz. Yapabileceği hiçbir şey yoktur: ödeme yapmaz, ama neler yaptığını görürsünüz. Birkaç gün sonra bir şeyler yazar, ama para hala yoktur. Ve bu böyle sürer gider. Özürler, mazeretler, aynı şeyin bir daha asla olmayacağına dair sözler… Ama yine devam eder. Bu, bazı bürolarda standart uygulamadır. Yüz yüze geldiğinizdeyse, alınmış gibi yaparlar ve sizi utandırmaya çalışırlar. Oysa işin aslını siz bilirsiniz.

Her zaman daha iyi müşteriler aramanız gerekmesi işte bu nedenledir. Kendinize, zamanında yapılan işi zamanında ödeyen ahlaklı müşteriler bulun! Çeviren: Merve Ilgın