almanca tercüme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
almanca tercüme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Redaktörden Gelen Çeviri Neye Benzer?

Bu sayfalarda sürekli olarak redaksiyonun ve son kontrolün öneminden bahsedip duruyorum. Özellikle Türkçe’den diğer dillere doğru yapılan çevirilerde redaktör kullanımı bir zorunluluktur.
Redaktörler profesyonel çeviri sürecinin bir parçasıdır. Eşinize, dostunuza, arkadaşınıza çeviri yapıyorsanız kimse size redaktör kullanmamanın hesabını sormaz belki ama önümüzdeki yıllarda çevirilerde redaktör kullanıp kullanmadığınızı müşterileriniz sormaya başlayacak. Serbest çevirmenlik yapıyorsanız, çeviri yaptığınız dilde bulacağınız bir redaktörle sürekli çalışabilirsiniz. Bu şekilde hem siz yaptığınız işi geliştirmiş olursunuz hem de müşteriniz yapılan işten tatmin olmuş olur. Tabi Türkçe’ye doğru yapılan çevirilerde de son okumanın üçüncü bir göz tarafından yapılması gerektiğini unutmamak gerek.
Aşağıda redaktörün bazı çeviriler üzerinde yaptığı düzeltmeletere örnekler bulacaksınız. Bu örnekler size redaktör kullanmanız gerektiğini hatırlatmalıdır.

06 Ocak 2007 - Türkçenin İnternetteki Yeri

Dünyanın yuvarlak olduğunun ve yuvarlağın her noktasının aslında aynı yer olduğunun anlaşıldığı bir devirdeyiz. Yaşadığımız zamanlarda artık en önemli konu internetteki varlığınız yani internete ne kadar içerik aktarabildiğiniz olmaya başladı. Yüzölçümü küçük ama nüfuzu büyük ülkeler olduğu gibi bunun tersi ülkeler de var. Bizim dilimiz de belki ikinci sınıfa giriyor. Ciddi sayıda Türkçe konuşan kitle var dünyada ancak bu nüfusun internette büyük bir varlığı (içeriği) yok. Artık şirketlerin, ülkelerin, şahısların, kurumların güçleri internetteki varlıklarına göre ölçüldüğüne göre bizim de internette Türkçe içeriğin artması ve dolayısıyla Dünya yüzündeki gücümüzün pekişmesi için atmamız gereken adımlar var. Aşağıdaki tabloda 2002 yılına ait olsa da internetteki gücümüzü gösteren rakamlar var. Bu sıralamada üç beş basamak yukarıya çıkmamız iyi bir planlama ile 5-10 sene alacaktır. Tercümanların da Türkçe içerik konusunda yapabilecekleri çok şey olduğuna inanıyorum.

2002 Yılı itibariyle Dillerin İnternetteki Yeri

Milyon Sayfa Yüzde

İngilizce

1142,5

56,4%

Almanca

156,2

7,7%

Fransızca

113,1

5,6%

Japonca

98,3

4,9%

İspanyolca

59,9

3,0%

Çince

48,2

2,4%

İtalyanca

41,1

2,0%

Hollandaca

38,8

1,9%

Rusça

33,7

1,7%

Korece

30,8

1,5%

Portekizce

29,4

1,5%

İsveççe

15,1

0,7%

Polonyaca

14,8

0,7%

Danca

12,3

0,6%

Çekçe

11,5

0,6%

Türkçe

4,9

0,2%

Macarca

4,1

0,2%

Yunanca

2,0

0,1%

Diğer

168,0

8,3%

Toplam Sayfa

2024,7

100,0%

Sözlük
Tercüme
Çeviri

02 Ocak 2007 - Yeni Bir Yıl ve Yeni Ümitler

Büyük umutlarla girdik her zamanki gibi yeni bir yıla... Ne getirir bilinmez ancak içimde bir iyi bir kötü his var yeni yıl ile ilgili. Kötü olan daha çok dünya ile ilgili bir durum. Sanki herkesi ve her devleti etkileyecek büyük bir olay olacak hissi var içimde. Tsunaminin de çok ötesinde büyüklükte bir olay. İyi tarafta ise belki şahsımla ilgili daha iyi gelişmeler bekliyorum bu sene içinde. Hep bir önceki günden, aydan, yıldan daha ileride olması için çabalamak gerekiyor. Planlama olarak bir önceki günün ötesine geçtiğimiz kesin ancak uygulamada etrafımızdaki bağlar sürekli bizi dizginliyor. İnsanlar bir şekilde ölüyorlar... umalım da insanların boş yere ölmediği bir yıl olsun bu yıl. Umalım da insanların kaderlerinin başkalarının elinde olmadığı bir yıl olsun bu yıl. Tüm tercümanların yeni yılı kutlu olsun.

Sözlük
Tercüme
Çeviri

22 Aralık 2006 - Tercümanların Sayısı

Mesleğin tarihi ile ilgili çok fazla kayıt olmadığı ve bu mesleğe girenlerin kayıtları oda/meslek örgütü benzeri bir kurum tarafından tutulmadığı için geçmişte ve bugün kaç kişinin tercüme/çeviri alanında çalıştığını bilmek zor görünüyor. Ancak bir çok afilli Kolej mezununun hayatlarının bir döneminde çeviri yaptıklarını görüyorum. 80 öncesi Kolej sayısı az olduğu için belki sadece Robert, Saint Joseph benzeri yabancı okulların mezunlarının tercüme sektöründe ağırlıklı çalıştıklarını söylemek yanlış olmaz herhalde. 80 sonrası dönemde artan kolejleşme ile birlikte sektöre giriş kanallarının arttığı söylenebilir. Böylece geçtiğimiz yüzyıllarda daha çok azınlıkların egemen olduğu, sonrasında yabancı kolejlerin ilgi alanına giren bu sektör, şimdilerde ülkenin her yanında kaliteli kolejlerden mezun kişilerin de gözdesi durumunda.

Tıpkı yabancı kolejlerde olduğu gibi, yeni kolejlerden mezun bir çok kişi de bu sektörü "elde var bir" olarak görüyor. Tabi üniversitelerin ilgili bölümlerinin de toplistinde her zaman bulunuyor bu sektör.

Bana göre, berberlerin bir odasının olması, tercümanların bir odasının bulunmaması durumu biraz da mesleğin sonradan (tercüman) olunan/olunabilen yapısı ile alakalı. Mesleğe hepimiz bir Tercümanlık Koleji'nden mezun olarak başlamış olsak veya tüm eğitimlerimiz sonrasında bir Tercüme Kurumunun oryantasyon ve akreditasyonundan sonra ciddi bir ön eleme ile girmiş olsak, zaten bir meslek örgütümüz de kendiğilinden olurdu. Trafik kurallarını arabayı ithal eden devletler belirlemezler. Her zaman üreticiler belirler. Biz bu halimizle araba ithal eden ülkeleri andırıyoruz. Bir mesleğe merak yaşı 8-14, o mesleği öğrenme yaşı 14-20, çıraklık yaşı 20-25, kalfalık yaşı, 25-35, ustalık yaşı da 35 ve üzeri olmak gerekir tahminen. Bizim mesleği öğrenmemiz 20lerin üzerinde oluyor. Bu geç başlamışlık da bizi meslek kurallarını koyma noktasından uzaklaştırıyor. Kuralları siyasetçiler koyuyor, bizler de bu kurallarla oynuyoruz. Onlar da doğal olarak Noterlik Kurumu gibi "bol para dönen" kurumların yanında oluyorlar ve önemli bir mesleği bu kurumun altında vazifelendirmekte bir beis görmüyorlar.

Tercümanlık mesleğinde kaç kişinin dirsek çürüttüğünü epeydir merak ediyordum. Tabi bir de bu mesleği "ek gelir" olarak gören kişilerin sayısı var. Bu kişilerin de mesleğe olumlu/olumsuz katkıları var. Yakın zamanda çıkarmaya başladığımız Yeminli Tercüman Bülteni bize bu konuda bir fikir verdi aslında. Bir Meslek Bülteni olmasına rağmen, bir ay içinde 1000'e yakın abonesi oldu. Yarıya yakını meslek içindeki kişiler, diğer yarısı da meslekle part-time ilgilenenler yada dil bildiği için bu mesleği kendine yakın bulanlar. Buradan hareketle Bültenin bir sene sonunda 10.000 civarında abonesinin olabileceğini görüyorum. Tabi sonrasında eminim dil eğitimi alan öğrenciler, kolej talebeleri vb. kişiler de ilgilenecekler Bültenle. Sanırım günün sonunda bu mesleğin mahallesinde oturanlarla, banliyösünde taşrasında oturanların sayısı 20-30 bini bulacak.

Sözlük
Tercüme
Çeviri